29.10.2010

Pisi vurdu ve meooow!

Bursaspor-Fenerbahçe maçında sahaya atlayan kediyi görünce, dün Mersin idmanyurdu maçında kapalıda koşturan kedi geldi aklıma. Tesadüf değil var bir ilgileri futbola karşı.

-Bursaspor-Fenerbahçe-

2009 uefa kupası finalinde sahaya atlayan kediyi de unutmamak lazım.

-Kameralar karşısında pek zorlandığı da söylenemez.-

--

Biraz google’layınca, örnekler çoğaldı ve geleceğin “futbol seven, kedili deli kadın”ı olma hayaliyle yaşayan ben kayıtsız kalamadım.

Mesela Malta ligi süper kupa finalinde Birkirkara ve Valletta arasında oynanan maçta sahaya atlayan bu velet, kalecinin ellerinde saha dışını boylamış.

--

Bu da bir Avrupa kupası eleme maçında, PSV-Sibir karşılaşması.

--

Şimdiki kedimiz Tunus-Fransa dostluk maçından

-Bu zavallının kaderi de maltalı kediyle aynı olmuş.-

--

Son olarak, diğerlerinden farklı bir kedi, hani 3-5 yıl sonra atlamış olsa sahadakileri tek lokmada indiriverir mideye o cins. Belgradta oynanan Obilic Belgrade vs Bayern Munich arasındaki Avrupa kupası 2. tur maçı öncesi, futbolcular ısınırken sahaya bırakılıyor.

-Obilic Belgrade'ın maskotu, buralar benden sorulur havasında-

IVERSON Beşiktaş'ta


Akatlar yolu taştan...

28.10.2010

hava durumu

hava sıcaklığı 13-14 derece, sağanak yağış* bekleniyor, rüzgâr kuzeydoğudan sert esecek, özellikle numaralıda oturanlar dikkat.

***
*yazar burda başka şeyden bahsediyor aslında, anlamışsınızdır gerçi, anladınız di mi?

***

yağmurlu bir günde görmüştüm seni..

23.10.2010

Dale kafası, koşarak uzaklaşmak ve HULK

· Sakatlıkların başımıza musallat olduğu andan itibaren bir garip oldu takım. Kadro derinliği dediğimiz olay aslında Quaresma&Guti odaklı bir derinlikmiş de haberimiz yokmuş, Quaresma&Guti takımda olduğu sürece, kalan 9kişide istediğin derinliğe tüpsüz dalabilirsin, ama mevcut durumda şnorkele muhtaçsın. Ama biz ikisinin aynı anda sakatlanacağını nerden bilelim, erkekseniz teker teker gelsenize olm!

· Öteki derinlik, tribüne gerek, o da bu sene gerek. Son 20.dkya galip girersek yardırın Dale! Çıksın iphonelar, arayın dinlettirin falan da, mağlupken gelen “niye ses gelmiyor bağırsanıza” mesajlarına ne cevap verelim?

· Ha gelelim asıl meseleye; (Burada kendimden geçip hakaret içerikli mesajlar verebilirim.) Beşiktaşı izlemeye geliyorsun, Beşiktaş forması giymiş adamı her topa dokunduğunda ıslıklıyorsun. “ya sev ya terk et” demiyorum sana zaten geliyorsan seviyorsundur. ulan azıcık empati yapın! Hakan’ın binlerce insan tarafından dışlandığını hissetmesi, ne hissetmesi? istenmezliğin kulaklarında çınlaması, ve bunlara rağmen hala görevini yapma zorunluluğu. Kötü oynayanı, hem de istikrarlı bir şekilde kötü oynayanı savunmam, ama burada kızılması gereken biri varsa o da Hakan’ı inatla oynatandır. Kim olursa olsun Beşiktaş forması giyip sahaya çıktığı andan itibaren de alkışlanmayı hak eder.

· Sezon sonu başkan bize Hulk’u getir kampanyası başlayacak mı? Hakan ıslıklanıp o alkışlanınca falan, Quaresma, Porto, gol atmak filan.

· Nihat, Nobre - konusu hakkındaki görüşlerim için bir sonraki maddeyi okuyabilirsiniz.

· Son olarak -old firm öncesi havaya girelim- Jock Stein’den bir nükteyle son veriyoruz. İstediğiniz renklere uyduruverirsiniz : “Celtic jerseys are not for second best, it wont shrink to fit an inferior player.”

***


beyler vurmayın adam öldü

***